Nasılsın?
Her gün birbirimize sorduğumuz ortak bir soru “Nasılsınız?”. “Bugün nasılsın?” Gibi farklı şekillerde soruyoruz. veya “Nasıl gidiyor?” veya “Nasılsın?”. Her zaman soruyoruz ve hiçbir şey düşünmüyoruz. Bu ortak bir nezaket, bir sohbet için samimi bir açılış, birine gerçek bir kontrol ya da sadece yoldan geçenlere söylediğimiz hızlı bir ifade. Çok dikkatsizce ya da belki biraz duygu, küçük bir vurgu ile söylüyoruz. Diğer zamanlarda bunu ciddiyetle ve endişeyle söylüyoruz.

Birisine bu soruyu sorduğumuzda, sanki hayatları iyimiş gibi cevap verdiklerine dair bir varsayım vardır. Günlük yaşam sayaçlarının sayaçtaki bizimkilerle aynı noktadan başladığını varsayıyoruz; taban çizgisi her zaman iyi olan bir metre hayal edin ve iğne sola sola ya da sağa doğru hareket edebilir. İğnenin sola veya sağa hareket etmesine bakılmaksızın, hala genel olarak günün iyi olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Çünkü hayatın iyi olması bekleniyor ve bu nedenle makul derecede mutlu olmamız bekleniyor.

Şimdi hayatı tersine çevrilmiş bir kişiyi düşünün. Çocukları öldü. Düşünülemez olanlar onlara oldu. Hayatları asla aynı olmayacak. Taban çizgileri asla iyi olmayacak; yeni bir korku temeli olacak. Ölçüm cihazı şimdi korkunç bir şekilde kaydolacak ve iğne hareketleri solda ise dayanılmaz olacak. Doğru hareket ederse, biraz daha az korkunç olacak. İğnenin düştüğü her yerde, yine de korkunç bir gün olacak.

Ana karakteri bir yağmur bulutu tepesiyle dolaşan çizgi film gibi. Bulut kaybolmaz. Belki bir altyazıda sadece birkaç yağmur damlası ve sonra bir sonraki bölümde çok sayıda yağmur damlası vardır. Ne olursa olsun, bulut hala orada.
Bu, en değerli oğullarını veya kızlarını kaybeden bir ebeveynin hayatıdır. Bir bulut tepeden tırnağa asılır ve “nasılsınız” sorusunun cevabı tamamen acıya dayanır. Günlük yaşam sayacı her gün korkunç ölçekden geçer.

Bu yeni taban çizgisinden yaşayan birini tanıdığımızda, sayaçlarının sizinkilerle aynı olmadığını hatırlamak önemlidir. “Tamam” ile cevap verdikleri zaman, bu onların cehenneminde katlanılabilir bir an olduğu anlamına gelir. Berbat olduğunu söylediklerinde, sizinkiyle aynı korkunç olmadığını unutmayın; acı çekmeyecek derinlerde, derinlerde derinlerde. Hiç.