Krakow, en büyüğü için mezar yeri
Krakow eskiden Polonya'nın başkenti olduğu için, kalesi - Wawel - kralların, kraliçelerin ve prenslerin mezar şehri oldu. Her şey Krakow'da taçlanan ve gömülen Kısa Vladislav'dan başladı. Mezarı Wawel Tepesi'ndeki Katedralde görülebilir. Oğlu Büyük Casimir ve onu takip eden Polonya hükümdarları geleneği korudu - birkaç istisna olmasına rağmen.
Krakow Katedrali'nin üst kısmında görülebilen mezarlar dışında, katedralin mahzeni daha çok Polonyalı hükümdar kalıntısı içeriyor. Bu türbenin ana bölümünde, çeşitli dönemlerin ve tarzların sanat eserlerine hayran olabilirsiniz. Vladislav the Short'ın büyük gotik mezarı en eskisidir, ardından büyük Casimir, St Jadwiga, Vladislav Jagiello, Casimir Jagiellonczyk ve çoğu zaman ana nefde gösterilen diğer mezarlar bulunmaktadır. Jagiellonian ailesinin son temsilcileri (ve seçilen kralların bazıları) ana nef boyunca ayrı şapellerde benzerlikleriyle daha küçük mezarlarına veya plaklarına sahiptir. Ancak kalıntı içeren tabutlar katedralin altındaki kript içinde gizlidir. Orada kraliçelerin ve prenslerin lahitlerini de görebilirsiniz.

Katedralin altındaki kriptin her zaman en büyük Polonyalıların gömüldüğü yer olduğu düşünülürken, şairler gibi büyük Polonyalıların kalıntıları da var: Adam Mickiewicz ve Juliusz Slowacki ve Jozef Pilsudski ve Wladyslaw Sikorski gibi şefler de orada gömüldü.

Ancak Krakow'un en büyük Polonyalıların - Skalka'nın mezar yeri olduğu düşünülen başka bir yeri var. Kilisenin altında bulunan ve Skalka (kaya türünde kurulduğu gibi) adlı mezar, ulusun takdirini hak eden şairlerin, bilim adamlarının ve büyük Polonyalıların kalıntılarını içerir. Her şey 1880'de, 15. yüzyılın kronikçisi Jan Dlugosz'un Krakow'daki hayatı boyunca desteklediği yerde yeniden canlandırılmasıyla başladı. Kısa bir süre sonra başkalarının kalıntıları Skalka'ya getirildi ve burada onları hala ziyaret edebilir. Bunlar arasında büyük Polonyalı ressamlar bulunabilir: Stanislaw Wyspiankis ve Jacek Malczewski veya Adam Asnyk veya Czeslaw Milosz gibi şairler.

Krakow'un her zaman Polonya'nın kültür merkezi olduğu düşünülmektedir, ancak birçok kişi tarafından en büyük Polonyalıların nekropolü olarak da algılanmaktadır.